Boşanma davası ve dava türleri
- avukatahmetuzun
- 20 Eki 2020
- 1 dakikada okunur
davasında; çiftler boşanmanın tüm hususlarında anlaşarak evlilik birliğini sona erdirebildikleri boşanma dava türüdür. Taraflar, müşterek çocuk var ise velayet, istemi halinde nafaka, mal paylaşımı gibi konularda uzlaşan taraflar hazırlanan protokol ile dava sürecini başlatabilirler. Tüm hususlarda anlaşma sağlanması ve anlaşmaya engel bir durum söz konusu olmadığı takdirde anlaşmalı boşanma ile evlilik sona erer.
Anlaşmalı boşanma davasında; çiftler boşanmanın tüm hususlarında anlaşarak evlilik birliğini sona erdirebildikleri boşanma dava türüdür. Taraflar, müşterek çocuk var ise velayet, istemi halinde nafaka, mal paylaşımı gibi konularda uzlaşan taraflar hazırlanan protokol ile dava sürecini başlatabilirler. Tüm hususlarda anlaşma sağlanması ve anlaşmaya engel bir durum söz konusu olmadığı takdirde anlaşmalı boşanma ile evlilik sona erer.
Çekişmeli boşanma davasında; anlaşma sağlayamayan çiftler ise boşanmayı çekişmeli olarak boşanmayı gerçekleştirebilir. Tarafların velayet, nafaka, mal paylaşımı vs. gibi konularda anlaşmazlık içine düşmesi davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi sonucunu doğurur.
➡️ Boşanma davası açıldıktan sonra hâkim dava süresince ortaya çıkabilecek olumsuz durumlara karşı geçici önlemler almak zorundadır. Bu geçici önlemler içerisinde eşlerin barınma, geçinme, çocukların eğitim vs. masrafları için nafaka tedbiri yer almaktadır. Ayrıca dava sonucunda tazminata veya paylaşıma konu olacak malların yönetimine ilişkinde bir tedbir kararı verilebilir.
➡️ Dava sonucunda karşı taraftan mevcut veya beklenen menfaatlerin zarar görmesinden dolayı tazminat talebinde bulunabilir.Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan taraf daha az kusurlu olmak şartıyla karşı taraftan yoksulluk nafakası talep edebilir. Yoksulluk nafakasında dikkate alınacak kıstas nafaka talebinde bulunan tarafın boşanma nedeniyle hayat standartlarda meydana gelen değişimdir. Bu nedenle nafaka belirlenirken tarafların hayat standartlarının da tam olarak belirlenmesi gerekmektedir.
➡️ Anlaşmazlığa düşülen diğer bir konuda müşterek çocuğun velayeti durumudur. Her iki tarafın da velayet talep etmesi durumda öncelikle çocuğun yararı ilkesi esas alınır. Çocuğun velayetinin kimde olacağı konusuna çocuğun yararı ilkesi göz önünde tutularak hâkim tarafından karar verilir. Mal paylaşımı ise evlilik öncesi ve sonrası edinilmesi hususu göz önünde tutularak karara bağlanır.
➡️ Mal paylaşımı ise evlilik öncesi ve sonrası edinilmesi hususu göz önünde tutularak karara bağlanır.
➡️ Boşanma davası ile talep edilmesi halinde kusurlu eş aleyhine maddi ve manevi tazminata da hükmedilebilir.
Comentarios